Çalışmalardan, kitaplardan, okumalardan, düşünmelerden beslenip, tweetlemek lazım; tweetlerden beslenip, derinleşmeden, okumuş düşünmüş gibi yabancı twitter hesaplarından Türkçeleştirip tweet atmak değil.
Dostu kırılacak, bozulacak diye hak zincirini bozup, dosta peşkeş çekenler, nasibinize adalet düşmemiş olarak yanlış bir yolda çamura batıyorsunuz.
Elli yaşını devirmiş ama olgunlaşmamış çok insan gördüm. O sebeple insanlardan yaşına bakıp olgunluk bekleme.
Zorda ve darda yanında olmayanı, kolayda ve ferahta yanına yaklaştırma !
Bazı insanlar basit ve adidir, yalnızca menfaatleri vardır. Anlamaya çalışma ve mümkün olduğunca uzak dur.
Bir kurumda çalışan mutsuzluğu, temelde kötü yönetici ve kötü yönetimden kaynaklanır. Ki bunlar insan kayırır, haksızlığa çanak tutarlar, insanların hakkını yerler, bezdiri yaparlar, makamları elden gidecek diye korkak davranırlar, egoları yüksektir, hep kendileri görünür olmak ve övülmek isterler.
Dostlarını kıracağım diye, adil olanı yapmaktan sakınma. Varsın kırılsınlar, sizle menfaat üzerine ise dostlukları, bırak inceldiği yerden kopsun sahte dostluk bağları.
Güçlü olmanız haklı olduğunuz göstermez; haklı olmanız güçlü olduğunuzu gösterir.
Suyun başında sen varsan eğer, elindeki imkanları kendi menfaatin için kullanma; suyu hak dairesinde adil dağıt.
Hakkını yedirme, hak yeme ve gücün yetiyorsa hakkı yenilenlerin hakkını savunmak için elinden geleni yap.
Genel müdür, öğle paydosunda yeni atandığı kurumun lokalinde fıkra anlatıyor, çevresindekiler kahkahalarla gülüyordu. Grupta anlatılanlara kayıtsız kalan birini fark eder ve sorar: "Sen neden gülmüyorsun, anlamadın mı espriyi?: Aldığı cevap: "Ben sizin kurumunuzda çalışmıyorum."
Yükselirken kırdığınız dallara, düşerken ihtiyacınız olacak ve bulamayacaksınız. Kırıp, dökmeden ve bezdirmeden, layıkıyla yükselin ki düşerken tutunacağınız dallar olsun.
Zorda ve darda kalınca adaletsizlik yapanlar; günlük güneşlikken de bu adaletsizliklerine devam ederler.
Popülist ezberlerden alkış devşirmek, eğitimli insanların değil, sıradan insanların mayasıdır.
Eğitim bir aksiyon sahasıdır; söylemlerden çok eylemler gerekir.
Deciding when not to use technology in teaching is as important as deciding when to use it.
Learning English easily while sleeping means you are losing money while you sleep.
Eğitimde reçeteler yoktur; şartlar reçeteleri geçersiz kılar. Bu sebeple reçetelerden daha ziyade şartlara göre yenilenen kılavuzlara ihtiyaç vardır.
Eğitimde değişim, öğretmenle başlar. Bu sebeple, herhangi bir eğitim reformunun başarısı, öğretmenlere sağlanan imkanlar, biçilen değer ve kazandırdığı itibarla doğrudan ilişkilidir.
Birinin hakkını verirken korkak davranmayın; verirsem şu başıma gelir diye kimseden çekinmeyin, korkmayın. Hakkını vermezseniz başınıza geleceklerden korkun.
Learning a language takes much much longer than one week or a month advertised by some charlatans.
Being a language learner means being a life-long learner.
Deciding when not to use technology in teaching is as important as deciding when to use it.
Learning what technologies are available for teaching environments is not enough to integrate technology into lessons.
Teachers should learn how technology interacts with content and pedagogy.
It is a common type of charlatanism when someone or some courses claim that you can be fluent in a language in a few months with their method.
Teaching is great when mutual belief is provided between teachers and students that they can achieve together, working in cooperation.
Unless we, teachers, change how we teach, reducing the class size will have almost no effect on the students' success.
The history of edtech is mostly equated with disappointment and failures. The success lies in the hands of qualified teachers.
Without providing the right training to teachers, success with edtech in education is a lie.
Having a graduate degree does not make you an expert in language teaching. Be a life-long student.
Tech can become a powerful tool in the hands of teachers who know how to integrate it in a pedagogically sound way.
Teachers are always learners. If they stop learning, they should no longer call themselves teachers.
If teachers think that tech can turn them into better teachers, they are stupid. Tech can help already good teachers.
Teachers don't need more tech tools but more pedagogy to integrate them effectively into education.
Are you a good teacher and life-long learner then tech will definitely be on your side to help you and your students?
Be a teacher that you wanted to see when you were a student.
Having a high level of English does not guarantee that you will be a good English teacher.
"All that glitters is not gold" is a perfectly valid saying for emerging technologies claiming that they are transforming education. Be cautious. Without persuasive evidence of their effectiveness, they do harm to the learning.
Harnessing the affordances of technology in language education is a good idea but putting learning goals and needs before technology is a better idea.
Facebook, Twitter ve benzeri yüzeysel okumaların üzerine çıkmak için OKUMAK lazım. Derinlikte kaybolmak, boğulmak ve sonra kendini bulmak lazım.
Using technology effectively with good teaching may hold the key to bridge the gap between learning a language and acquiring it.
I like integrating technology into language teaching but more than that I like teaching. If tech opens ways for meaningful learning then use it. Otherwise, it may ruin your lessons. Entertainment does not always mean learning. Be careful.
Pareto Principle can be applied to English Language Teaching and Technology: invest 80 percent on the training of the teachers and 20 percent on the technology. If you do otherwise, you are wasting your time, effort, and money over faded efficiency.
If there is no pedagogy behind it, we can not talk about the effective use of technology for learning and teaching purposes. What we do is using tech for the sake of having it.
No single factor can affect student learning in a better way than a good teacher (evidence-based fact). Invest more and more in teachers since they are the triggers of the domino effect.
Dil öğrenmek için, ordan burdan sayısız sitede sörf maratonuna girenler maalesef zaman kaybı yaşıyor ve sonuç hüsran oluyor. Az ama kaliteli kaynaklar, kitaplar ve siteler kullanın ve süreçte tutarlı olun.
Üç-dört metrekare sahnede -kürsünün arkasında, tahta civarında ders yapmayınız; özellikle öğretmen eğiticisiyseniz sınıfta dolaşın, öğrencilerinizin arasında da olun.
Eski ama eskimeyen öğretmenlerimizden demleneceğiz, yeni öğretmenlerimizden besleneceğiz. Üretmeye, gelişmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.
What is mostly being done in online education, at least in higher education, is digitalizing the traditional way of teaching instead of enriching it. More Pdfs, more Ppts.
Öğrenmeye dair kanıta dayalı bulguları ve ders tasarımını öncelemediğimizde ortada şu anda var olan Albenili Dijital Araç Sendromu (ADAS).
Dijital Araç Diyeti / Detoksu sonu gelmez Web 2.0 araçları reklam kuşağında uygulamamız gereken bir diyet.
Using digital tools with the aim of making lessons more engaging without sound reasons is like sending an email to the person whom you do not know and starting it with to whom it may concern.
Bir solukta okuduğumuz kitaplar gibidir dostlar, iz bırakırlar.
Kaybettiğin yıllara değil, kaybettiğin dostlara hayıflan.
Büyüdükçe küçül; senin küçüldüğünü görenler seni çok büyütecekler.
Yaptığın iyiliğin karşılığı, yaptığından bekleme. Mutlaka alacaksındır karşılığını. Kim bilir nerden ve kimden?
Araştırmalarımıza gösterdiğimiz çabayı ve titizliği, öğretmen de-hoca da olduğumuzu unutarak öğrencilerimize öğretmenlik yaparken göstermiyor muyuz acaba?
Araştırmalarında bir sürü etkili yöntemden bahsetmiş birisi, diğeri öğretmenin nasıl olması gerektiğini anlatmış ama sınıfında ne o yöntemler ne de nasılını araştırdığı öğretmen olarak bir kimlik sergiliyor. Güzel "hikaye" yazıyor ama hikayesini yaşamıyor ve yaşatmıyor.
Büyümek senin makamınla ilgili değildir ; yaptıklarınla ilgilidir. O yüzden sen küçül, yaptıkların büyüsün. Senden razı olanlar, seni nasılsa büyütür. Emek ver, hizmet et, tutulabilir sözler ver, hak yeme, makamını iyiye kullan. Farkı yaratan makamın değil, sensin. Böylece vicdanın rahat; sıratın kolay olsun. Kötülük yaparsan, böbürlenme gösterirsen, hak yersen; makamın illaki başına yıkılır. Dua al, gönül al, yüz güldür, hizmet et vakit varken; deryada bir zerrecik bile değilsin.
Sürekli başkalarınının sözlerini, laflarını ve düşüncelerini "katıksız" paylaşanlar, Aynen'den öte geçemezler.
Dostlukta egolarını dizginlemeyenler, dostlarını dolu dizgin kaybederler.
Akademide dik durmanın bedelleri var; bu bedelleri ödemeye hazırız demek orta ve uzun vadede hep kazandırır.
Çalışmanızı bitirince dergiye göndermek için acele etmeyin. Bir çekmece süresi kullanın. Bir-iki hafta yayınınıza bakmayın, sonra taze gözlerle kontrol edin. Çok fazla şeyi düzelttiğinizi, değiştirdiğinizi fark edeceksiniz.
Özet ilk izlenim yeridir. Özeti yazmada, daha uzun süre harcamaya değer.
Bir akademisyenin çalışmalarını kaleme alırken "koltuk sabrının" çok fazla olması gerekiyor.
İngilizce mi öğrenmek istiyorsun? Zamanın var mı ? Azim, sebat, kararlılık, süreklilik, oflu poflu saatlerle ilişkin nasıl?